İnsanlar neden birbirine bağırır?
İslâm âlimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında
gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş.
Talebelerine dönüp:
"İnsanlar neden birbirlerine öfke ile
bağırırlar?" diye sormuş.
Talebelerden biri:
"Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince
mübarek zat:
"Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken
neden yüksek sesle konuşuruz? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir
ses tonu ile de duyurabilecek ve demek istediklerimizi rahat aktarabilecekken
niye avazımız çıktığı kadar boğazımızı yırtarak bağırırız?" diye tekrar
sormuş.
Talebelerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış:
"İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri
birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini
duyurabilmek için bağırmak mecburiyetinde kalırlar. Ne kadar çok
öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları
lazım gelir."
"Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur?
Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine
yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır.
Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne
olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha
da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile lüzum kalmaz, sadece
birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini hakiki olarak seven iki
insanın yakınlığı böyle bir şeydir."
Daha sonra talebelerine bakarak şöyle devam etmiş:
"Bu sebeple tartıştığınız zaman kalplerinizin
arasına mesafe girmesine müsaade etmeyin, izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak
sözlerden uzak durun.
Ne demişler...
"Zerzevatçı bağırır, Sarraf bağırmaz,
Eskici bağırır, Antikacı bağırmaz...”
Fikri kıymetli olan bağırmaz. Bağıran düşünemez, düşünemeyen
kavga eder.
Sesimizi değil sözümüzü yükseltelim.
Rabbim bizleri;
" Güzel sözle, hikmetle ve nezaketle "
davranan kullarından eylesin.
Yorumlar
Yorum Gönder