İnanç

Gençtim, zıt yaşam koşulları bana dayatıldığı zaman
Man kurtlaştık mı? Bir hercümerç ve medcezirleri yaşadı bu coğrafya
Harf devrimi, kültürüme dökülmüş kibrit suyu gibi yakıcı
Bir asırdır cehalete mahkûm kaldım, Anadolu’nun kucağında
Camiler ise tutsak İsmet’in zulüm kıyımında
Ateş çukuru sahipleri, kalplerimizin ortasında
Davet, tren vagonlarında, şehir içi taksilerinde, mağara inlerinde
Ya da şehirlerin banliyölerinin en kuytu yerlerinde
Davet, bir gün şeyh Said, bir gün Süleyman Hilmi, bir gün Bediuzzaman.
Şimdilerde ise iz bırakıyor emperyalistlerin taşeronları,
“Din bilgini” kisvesine bürünen çirkeflerde en mahrem yerlerimizde
Ar damarlarımızı kopardılar. Bizi yitirdiğiniz yerde arayın. Özümüz yerli yerinde
Bağnaz ve şovenist bir çetenin tahakkümü altında bu ülkenin üniversiteleri
Sırça köşklerde günlerini gün edip servetlerine servet katıyor yöneticiler
Heyhat ki şeytanın borazanlığını üstenmiş toplumumuz
Ben körpe bir fidanım Mezopotamya’nın koynunda
Zehirleniyorum durmadan bu şeytani havayı teneffüs ederken
Bir sigara tiryakisinin sigara olan tutkusu kadar inançlı değiliz işimize
Bir yangındır sarmış bizi, inancımız işgal altında
İnansaydık sağa sola koşuştururduk belki, divaneler gibi.

Muhammed Zeki Aygur



20.02.2016 Cumartesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar