Yaşamı İlk Fark Edişim
Ne mart nisan gibi gül kokuyorsun
Ne eylül ekim gibi acıları saklayacak kadar gece
Musibetlerin lapa lapa yağdığı en sert yamaçlardan selam
sana
Puslu bir şiirdir şimdi benimdir deyip geçtiğim sokaklar
Efendim! sen hasret koktuğundan beri İstanbul’dayım
Yani aydınlıkta, yani asrın Arafat’ında, ama üşüyordum
Sen ki Mezopotamya’nın koynundan bana kalmış bir ağıt
gibisin
Ben de Eyüp’ten hazana çalar bir simaya sahibim
Teslim oldum diye, hapse düştüm omuzlarımdan aşağı
Ocak öğretmenim oldu benim, sen gittikten sonra
Bunu duyan inceden ayrılır mevsimlerin âleminden
Şimdi gözlerimi güneşe dikerek sesleniyorum sana,
Harabehanelerimin en tepesinden ağıtlar yakıyorum
Yasa düşüp göğe uzattım turkuazlarımı ocağın ayazında
Ocak’tan geçiyorum her gece bende kalan tüm anıları
sırtlayarak
Acılar içinde kıvranırken felaketim olurdu ağlardım
Bencilikle başlattığım sözlerdi bunlar Ocak’ın kıyılarında
Gururumu ayaklar altına alarak bitiyorum şimdi içimi
dağlayarak
Uçurumun kenarına vardım, nar ve nurdan patikaları aşarak
İstanbul’a kar yağıyordu, benim sessiz kaldırımlarım ise
dikenli
Ocak! Ben karanlık sokakların büyüttüğü ayak sesleriyim
Noktalar sanki beni bekliyor, gölgeden ne sabahlar görünür
ne de gündüz
Ocak’ta doğdum ya ben,
Öyle hissediyorum ki yaşamak gibi makberim olur içimde
uzayan bu lisan.
Gözler niye geçer içimizden? Ya sözler? Aklımız niye
karışır?
Ocak’tır geçer gider, her şey başka olacak, en ücra
köşelerde adlarımız yarışır
Ocak! Yaşamı ilk fark edişim, belki de ilk yenilişim.
Yüksek kuleler gibi üstüme düşüyorsun yelkovan akrebi
kavalarken
Ansızın kalbim düşüyor, tutuşan yüreğim yarım bir pazartesi
Resimler yarım, şiirlerim yarım, sözler yarım, her şey yarım
Eskiden radyoları dinlerdim geçti meğer sessizlik daha
hışırtılıymış dalgalar yarım
Yağmur sonrası karanlık bir şehirdir Ocak, ıslanmış bir
afişte yarım
Ocak, yaşamı ilk fark edişim, ilk yenilişim, bu serzenişte
yarım
Turkuaz sonrası sensiz geçen şifalarda medceziri andırıyor
akşam akşam
Her yağmurdan sonra yağmalanmak, kaçışmanın felaketi de
yarım.
Muhammed Zekİ Aygur / 23-24 Ocak 2016
Yorumlar
Yorum Gönder