Dünya’da plastik kirliliğine neden şirketler - 1 poşet 25 kuruş!
Break Free From Plastic küresel hareketi plastik
kirliliği saha çalışmalarında tespit ettiği başlıca şirketleri bugün
yayınlanan raporunda açıkladı. Plastikten Kurtul olarak da
tercüme edilebilecek Break Free From Plastic hareketi, dünyadaki plastik
kirliliğini sonlandırmak için 1.279 örgütün
bir araya geldiği bir küresel hareket. Küresel plastik kirliliğine bütüncül
olarak yaklaşan Plastikten Kurtul hareketi, çareden ziyade önleme odaklanarak ve
etkin çözümler sunarak, sistemik bir değişim gerçekleştirilmesi gerektiğini
savunuyor. Plastik kirliliğinden, plastik paketleme malzemelerini çoğu zaman
gereksiz ve bir kullanımlık olarak piyasaya süren şirketlerin sorumlu tutulmasını isteyen Plastikten
Kurtul hareketi, 42 ülkede gönüllülerle yaptığı temizlik çalışmalarında
topladıkları plastik atıkların markalarını tespit etti ve çalışma sonuçlarında
en yüksek plastik kirliliğine sebep olan şirketlerin isimlerini açıkladı.
Listede yer alacak şirketler için en az 10 ülkede, 100’ün üzerinde plastik
parça bulunması kriterleri uygulandı. Break Free From Plastic’in 2018
çalışmaları sırasında toplanan plastik atıkların yüzde 14’ü liste başındaki ilk
üç şirkete ait.
2018 yılında Break Plastikten Kurtul hareketinden
yaklaşık 10.000 gönüllü, 6 kıtada, 42 ülkede, 239 temizlik çalışmasında
18.851 parça plastik toplandı. Bu plastik atıkların yüzde 65’inden fazlasında
ürün markası görünüyordu. Toplanan plastik atıklar markalara ve bu markaları
üreten şirketlere göre kataloglandı. En büyük plastik kirleticileri Coca-Cola,
PepsiCo, Nestlé, Danone, Mondelez, Procter Unilever, van Melle,
Colgate-Palmolive olarak belirlendi. Videonun açıklama kısmında bu
şirketlerin sitelerine girerek derlenen, Türkiye’de sattıkları ürünlerin
listesini bulabilirsiniz. Listede yer
alacak şirketler için en az 10 ülkede 100 ün üzerinde plastik parça bulunması
kriteri uygulandı. İlk üçte Coca-Cola, Pepsico ve Nestlé yer alırken, Coca-Cola
ürünlerine 42 ülkenin 40’ında ve 239 temizlik çalışmasının yüzde 75’inde
kıyılarda, parklarda ve sokaklarda Coca-Cola ürünlerine rastlandığı bildirildi.
Rapor, şirketlerin ürünlerinin yaşam döngüsü boyunca
yarattıkları etkinin ve ambalajlarının sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğine
vurgu yapıyor. Plastikten Kurtul Hareketine göre, şirketler ve markaların
plastik kirliliğine sundukları çözümlerin birçoğu, küresel geri dönüşüm
oranlarının düşük olmasına rağmen, ambalaj toplama ve geri dönüşüme
odaklanıyor. Şirketlerin bu “çöp” ve “temizlik” mesajları bireysel tüketiciyi
plastik kirliliğinden sorumlu olduğuna ikna ediyor, oysa sorumluluk
sürdürülebilir çözümler ve sistemler geliştirmesi gereken kurumsal kirletici
olan şirketlerin kendisidir.
Bireysel tüketiciler
çoğu zaman imkansız seçeneklerle karşı karşıya kalıyor, zira modern hayatta
“plastiksiz” yaşam neredeyse imkansız. Rapor, bireysel tüketicilerin bu durum karşısında suçluluk duyarken,
şirketlerin ambalajlarının yarattığı kirlilikten hemen hemen hiç sorumlu
tutulmadığını ve bireylerin derhal şirketlerden gıda, içecek ve kişisel bakım
ürünleri için plastik içermeyen ambalaj ya da çok kullanımlık ambalajlar talep
etmelerini gerektiğini hatırlatıyor. Özetle, plastik kirliliği krizini durdurmak
sadece tüketicilerin değil şirketinlerinde sorumluluğundadır.
Bu plastik kirliliği krizinden geri dönüşümle çıkamayız şirketler
plastik ambalajlara ihtiyaç duyulmayan bir sistemi hayata geçirmek zorundadır.
Raporda yer verilen bazı bilgiler bu krizden sadece geri
dönüşümle çıkamayacağımızı ortaya koyuyor. Çünkü Küresel plastik üretimi yılda 320 milyon
metrik ton civarında. 1950’lerden bu
yana toplam 8.3 milyar metrik plastik üretildi. Kısa süre önce yayınlanan bir
araştırmaya göre, 8.3 milyar metrik tonun sadece yüzde 9’u geri dönüştürüldü,
yüzde 12’si yakıldı ve geri kalan yaklaşık yüzde 80’i çöp alanları, denizler ya
da doğaya dağıldı. Plastik üretiminin önümüzdeki on yıl içinde yüzde 40 artması
bekleniyor.
Son günlerde ülkemizin gündeminde olan plastik poşetlere
gelince, yılbaşından sonra plastik bir poşetin asgari 25 kuruşa satılacağı
söyleniyor. Bu kararın çevreyi korumaya yönelik mi olduğu yoksa bir gelir
kaynağı olarak mı düşünüldüğü muamma doğrusu…
Bizler şirketleri derhal aşırı ambalaj yapmayı durdurmaya,
ürün dağıtım sistemlerinde atığı azaltan ya da tamamıyla ortadan kaldıran bir
şekilde yeniden tasarlamaya ve doğaya pompaladıkları plastik kirliliğinin sorumluluğunu
almaya çağırmalıyız. Hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Gemi batarsa hepimiz
batarız.
Satın aldığımız her ürünle, yaptığımız her eylemle, kurduğumuz
her cümleyle yaşamak istediğimiz dünyanın temellerini atıyoruz, bunun farkına
vardığımızda dünyayı daha güzel bir yer haline getireceğiz…
Yorumlar
Yorum Gönder